1 Ağustos 2007 Çarşamba

"EDEBİYATIN GİZİ ŞİİRİN DİLİ" Kitabının "İçindekiler"i

İÇİNDEKİLER

Sunu

I. BÖLÜM / “Edebiyet:”
Edebiyat: Ova ve Ufuklar
Edebiyat: Karakutunun Çözülmesi
Edebiyat: “Düşülke”
Edebiyat: Dönüştürücü Kışkırtıcılık

II. BÖLÜM / “Şiir:”
Paradoksun Şairi: İlhan Berk
Şiir Dilinin İki Temel Özelliği
Şiirde Anlam Oluşumu ve Sorunu

III. BÖLÜM / “Sanat, Yazar…”
Yerellik, Evrensellik ve Sanat
Yazarın Trajedisi

"ANLAMBİLİM / Sözcüğün Anlam Açılımı" Kitabının "İçindekiler" Bölümü

İÇİNDEKİLER

Sunu
Sözcük Anlambilimi Kavramlarına Ön Giriş

BİRİNCİ BÖLÜM:
Gerçek Anlam-Değişmece Anlam Karşıtbütünseli
I. Gerçek Anlam (Başat Anlam+Yan Anlam): Çokanlamlılık
II. Değişmece Anlamlar
Değişmece Anlam
Değişmece Türleri
1. Örneklemeye Dayalı Değişmeceler
a) Benzerlik Yoluyla Oluşan Değişmeceler
* Benzetme
* Eğretileme
b) Çağrışımsallık Yoluyla Oluşan Değişmeceler
* Değinmece
* Yoksunlama
2. Bütünselliğe Dayalı Değişmeceler
* Düzdeğişmece
* Niceleme

İKİNCİ BÖLÜM:
Aktarmalar
I. Ad Aktarmaları
1. Anlamların Örneklendirilmesi Yoluyla Ad Aktarmaları
2. Anlamların Bütünleyiciliği Yoluyla Ad Aktarmaları
II. Eylem Aktarmaları
1. Anlamların Örneklendirilmesi Yoluyla Eylem Aktarmaları
2. Anlamların Bütünleyiciliği Yoluyla Eylem Aktarmaları

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:
EK: Tartışma Yazıları
* Deyim Nedir, "Deyim Aktarması" Yerinde Bir
Adlandırma mıdır?
* Benzetme, Eğretileme, Değişmece ve İmge Üzerine
* Yanlışların Öncelenmesi

19 Haziran 2007 Salı

EDEBİYAT: OVA VE UFUKLAR

Doğduğum ve ilkokulu (beş yıl) bitirinceye değin tüm günlerimi, daha sonraki öğrenim yıllarımda da yaz tatillerimi geçirdiğim köyümün alt kıyısında yer alan ovayı, Tokat-Niksar karayolu tam ortasından keserdi. Ovanın karşı kıyısında o görkemli dağın eteklerini izleyerek akan Yeşilırmak'ın suları, düşlerimi taşırdı bilmediğim uzaklara, ta denizlere.Karayolundan geçen her yolcu aracındaki insanlara el sallardım çoğu kez; onlarla birlikte giderdi yüreğimin pır pır eden kuşları. Ovanın dört yanını çeviren yüksek dağların gizemli, sisli ufukları beni çağırırdı sürekli.Yolcuların, Yeşilırmak'ın sularının ve ufukların bilinmez uzaklara götürdüğü çocukluk düşlerim, durgunluğu ve yekdüzeliği reddeden özelliği nedeniyle, aşkın yaşantıların devrimci estetiğini oluşturdu sonraları.Denildiğine göre, yaşamayı iyi bilen, bölgenin de en bilgili cami hocası üç eşli (ilk eşi, asıl ninem öldükten sonra) dedemin mırıltılı Kur'an okuyuşlarına karışan duvar saatinin tik takları kulaklarımda, ovayı, kimi zaman gün ışığındaki zengin yeşilliğiyle, kimi zaman ay ışığının tül örtüsüyle adım adım yaşayarak geçirdiğim çocukluğum, küçücük bir yaşantı estetiğidir hâlâ beynimde.Ortaöğrenimimle birlikte farklılaşan ve yoğunlaşan okuma çabalarım, işte bu gizemli ve zengin çocukluk dünyamın ufuklarını önce zorladı, sonra değiştirdi. O, yaklaştıkça uzaklaşan ufuklar, ulaşılamayan dünyalar, bu kez, edebiyatla renklenmeye başlamıştı. Orhan Kemaller, Sait Faikler, Cahit Sıtkılar, Cahit Külebiler ("dön geri bak"), Panait Istratiler yeni ufuklarımı oluşturmuştu.Bilgiyle donanan beynimiz nedeniyle, artık, bizi çeken somut ufuklar kalmaz. Düşlerimiz, duyular dünyasında içkinleşecek ve aşkınlaşacak yer bulamaz. Bu koşullarda, içimizde yaşattığımız çocuk, düşlerini edebiyatla yaşamaya ve kovalamaya başlar; o çocuğun düşleridir bu yeni koşullarda edebiyat.Çocukluk düşlerimde ve edebiyatta, genelde de sanatta serüven vardır. Para, pul, mülk, günlük çıkar yoktur; tüm bunların reddi, dışındalığı vardır. Onlarda ölüm yoktur; düşlerle çiçeklenen bir yaşantı vardır. Bu nedenle edebiyat, insanın özgürlük alanıdır, özgürlüğün sınırlarını genişletme etkinliğidir. Bu nedenle, gericilik ve tutuculuk, yani çürüme ve ölüm, edebiyatla barışık olamaz. İnsanlık düşmanı düşünce ve duygularla dolu kimileri söylemin estetiğini yakalar görünseler de, içerikte, kendi trajedilerini yaşarlar aslında.Yaşadığım ve yazdığım Ankara kentinde, bugün, gökyüzü bulutlarla kaplı. Düşlerimi alıp götürüyor bulutlar şimdi; sonra yağmur damlalarıyla onları kente serpecek; damları, caddeleri, sokakları, ağaçları, insanları ıslatacak... İşte duyduğunuz yağmur sonrası şu toprak kokusu, benim düşlerimdir.Elinizde tuttuğunuz dergi (ya da kitap), bizim düşlerimizdir.Edebiyat: iletişim estetiği, aşk estetiği, içkinlik ve aşkınlık estetiği.
İzlek dergisi, sayı: 38, Temmuz-Ağustos 1997
"Edebiyatın Gizi Şiirin Dili" adlı kitaptan.