28 Nisan 2020 Salı

Kaan İnce, Ve Yayınevi ve Gizdüşüm kitabı, Gültekin Emre

Kaan İnce‘nin bütün şiirlerini bir araya getiriyor, kitap 2. baskısıyla okurla buluşuyor!
Gizdüşüm
Gizdüşüm ve Ka n kitaplarının yanı sıra defterinde kalmış şiirleri “Birinci Defter” bölümünde, şairin el yazısıyla,  ilk kez gün ışığına çıkıyor.
Kaan İnce albümü, şiirler kaynakçası ve şiir başlıkları dizini ile birlikte, Nizamettin Uğur’un önsözüyle…
Nizmettin Uğur ile Kenan Yücel’in birlikte yayına hazırladıkları bu kitapla Kaan İnce’nin bütün şiirleri okurla buluşuyor.
                                                                 ***
Gültekin Emre
Çarşamba. Kaan İnce (1971-1992) bir efsaneye dönüştü. Ankara’daki İzlek dergisinin yayın yönetmeni Nizamettin Uğur, onu, şiirini ve onun yakın arkadaşlarını en iyi tanıyanlardan. “Kaan İnce, İnce Bir Kalp Ağrısı” yazısını okuyunca, sonra da Kenan Yücel’in titiz çalışmasıyla ortaya çıkan Gizdüşüm’deki (Ve Yayınevi, 2016) şiirleri tekrar tekrar gözden geçirince anladım ki, bir şaire intihar yakışır demeyeceğim ama şunu diyeceğim, Kaan İnce ölmemeliydi. O öldü ya da onu öldürdüler. İntihar bir insanlık suçu sayılır mı bilmem ama, kimi suçlayacağımızı bir bilebilsek; ölüm böyle gelmemeli. Ama geliyor ya getiriliyor. Şairin el yazılı şiirlerini okuyup üzülmeyecek, acı çekmeyecek birilerini düşünmek istemiyorum. Fotoğraflarına bakarken de benzer duygular yakama yapışıyor. Bu kitap, bu şiirler sanki ülkemizin, yaşamımızın kapkara bir aynası; hem görünen hem görünmeyen hem gözüken hem gözükmeyen. “Sepetlenir gecede suretim / Kopan sızımdır yaramdan acıyla” (“Suretim”). “Bu ince sızılı yaşam benim” (“Korku”) diyor ya Kaan İnce, aslında hepimizin, o dinmeyen, giderek büyüyen korkular, yaralar, sızılar.
Gültekin Emre, Varlık,  Eylül 2016, s. 111-112

2 Nisan 2020 Perşembe




Nisanın ilk günleri. Yağmurlu bir hava. Tek katlı, bahçeli bir ev. Böyle evleri hep sevmişimdir. Kalkınca yüzümü yıkayıp bahçeye çıkıyorum şöyle bir. Çiçeklerin, ağaçların arasında dolaşıyorum şöyle bir. Yenidünya ağacı Mervelerini en önce veren, küçük yeşil çeviz gibi; erikler hızla büyüyor, daha iki gün önce pirinç boyutundayken baktım bugün daha da büyümüşler.

Kayısılar hâlâ çiçek.
Bahçede papatya yoktu, kıyıdan üç beş kök getirip bahçeye dikmiştim; onlar ne de güzel görünüyorlar. 

Adını bilmediğim sarı çiçekler… yapraklarını güneşte açıyor, akşama doğru ve yağmurda kapatıyorlar. Arılar en çok bunları seviyor.

Günlerden perşembe. Koronavirüs günleri devam ediyor. Yeterince verimli okuyup yazdığımdan söz edemem. Bir de şu felsefe işi var.


Haydi biraz çalışayım.

13.04

30 Mart 2020 Pazartesi

30 Mart 2020, Ürkmez.

Korona virüs günleri.

Bu öğleden sonra yürürken rastladığım bir zeytin ağacı. Yaşama nasıl da tutunmuş!...











28 Mart 2020 Cumartesi

"Anlambilim" Kitabı ve Bir Doktora Tezi

    ULUSLARARASI KARADENİZ ÜNİVERSİTESİ
EĞİTİM ve BEŞERÎ BİLİMLER FAKÜLTESİ
TÜRK FİLOLOJİSİ PROGRAMI


AHMET HAMDİ TANPINAR’IN ROMANLARINDA ÜSLUP
ARACI OLARAK İNSAN METAFORLARI



Sinem ATIŞ

Türk Filolojisi Alanında Doktora Tezi 



TİFLİS-2018

   
       (...)

       3.3. Verilerin Toplanması ve Analizi

       Araştırmanın kapsamını teşkil eden Tanpınar’ın MB, Huzur, SD, SAE ve AK romanları
okunarak insan metaforları tespit edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada ele alınacak metafor tasnifi
için, tanımsal olarak George Lakoff ve Mark Johnsen’ın kaleme aldıkları Metaforlar, Hayat,
Anlam ve Dil adlı eseri, metafor yapıları içinse Nizamettin Uğur’un Anlambilim-Sözcüğün Anlam
Açılımı adlı eseri kaynak alınmıştır. Metafor yapıları için farklı yazarların eserleri de araştırılmış -
Oğuz Cebeci’nin Metafor ve Şiiri Dilinin Yapısal Özellikleri- ancak Tanpınar’ın metafor evreninin
geniş olması hasebiyle en uygun kaynağın Nizamettin Uğur’un yapmış olduğu metafor tasnifi
olduğu düşüncesine varılmıştır.

       Tanpınar’ın romanlarındaki insan metaforları ilk olarak Nizamettin Uğur’un kategorize
ettiği on dokuz metafor yapısıyla eşleştirilmiştir. Bulgular kısmı için elde edilen insan metaforları
Microsoft Office-Excel programında incelenip yorumlanmıştır. Elde edilen bulgular dokuz alt
başlıkta Microsoft Office-Excel programında tablolaştırarak analiz edilmiştir. Bu dokuz başlık
Tanpınar’ın romanlarında geçen insan metaforlarının sınıflandırılmasıyla ortaya çıkmıştır. İlk alt
başlıkta Uğur’un tasnifine göre Tanpınar’ın hangi metafor türünü daha fazla kullandığı, ikinci alt
başlıkta Tanpınar’ın haritaladığı insan metaforlarının cinsiyet bakımından analizi, üçüncü ve
dördüncü alt başlıkta kadın ve erkek roman karakterleri bakımından ele alınan metaforlar, beşinci
alt başlıkta Tanpınar’ın romanlarında geçen hedef alanı çocuklardan oluşan metaforlar, altıncı alt
başlık insandan ayrı düşünülemeyen uzuvlarla ilgili yaratılan metaforlar, son üç alt başlık ise
Tanpınar’ın insan metaforu oluşturmak için kaynağını hayvandan, bitkiden ve teolojik unsurlardan
ödünçlediği metaforlar analiz edilmiştir.

       3.4. Nizamettin Uğur’un Metafor Tasnifi

       Nizamettin Uğur’un Anlambilim-Sözcüğün Anlam Açılımı adlı kitabında 8 üst başlık ve 21
alt başlık altında metafor yapılarını açıklamaktadır. Söz konusu 8 üst başlıktan birincisi olan
“Benzetmedeki Temel Öğelerden Hangisine Dayandırıldığına Göre Metaforlar” başlığı altında iki
alt Başlık; “Açık ve Kapalı Metaforlar” ele alınmıştır. Açık ve kapalı metaforlar, tüm metafor
kategorilerini kapsayacağı için 249 metaforu bu iki başlığın altına yazmak bizi tekrara
düşüreceğinden bu başlık tezden kaldırılmıştır.
   
       Bu çalışmada insan metaforu tasnifi aşağıdaki metafor yapılarının anlam evrenindeki
şekliyle kategorize edilecektir.
     
       3.4.1. Öğelerin Sayısına Göre Metaforlar
    
       3.4.1.1. Teklik Metafor
     
       Osmanlıcada istiare-i müfrede olarak geçen teklik eğretileme öğelerinden her birinin sayısı
bir taneden fazla olamayan eğretilemelerdir. Buraya kadar verilen açık ve kapalı eğretilemelerin
çoğunluğu teklik eğretileme örneğidir (Uğur, 2003, s. 100).

       3.4.1.2. Yaygın Metaforlar

       Osmanlıcada istiare-i mürekkep ve istiare-i temsiliye olarak adlandırılmıştır. Açıklaması
ise, birden çok benzerlik ilişkisi ile gerçekleştirilen eğretilemelerdir. Başka deyişle, benzetmenin
temel öğelerinden yalnız birini çok sayıda benzerlik içerecek biçimde kullanarak oluşturulan
eğretilemelerdir (Uğur, 2003, s. 100). Açık yaygın, kapalı yaygın ve karma yaygın olarak üç grupta
incelenir. Örneğin, “Köprüyü görene kadar ayıya dayı diyeceksin.”

       3.4.2. Temel Öğlerin Aynı Şeyde Birleşip Birleşmediğine Göre Metaforlar

      3.4.3.1. Mutlak Metafor 
   
      (...)

                                                                                                                      (Sayfa 63-65)

https://www.ulusaltezmerkezi.net/ahmet-hamdi-tanpinarin-huzur-adli-eserinde-siradisi-benzetmeler-ozgun-metaforlar/324/
28 Mart 2020, Ürkmez

Koronavirüs günleri. Şehirler arası yolculuklar valilik iznine bağlandı.

Hava yağmurlu. Kahvaltımı pencere önündeki masada yaptım. Ev tek katlı. Çiçekli kayısı, erik, ayva ağaçları karşımdaydı. Erikler pirinç büyüklüğünde. Biraz önce elimde çay bardağıyla bahçeye çıktım. İşte erik ağacından iki dal.





25 Mart 2020 Çarşamba

25.03.2020, Ürkmez

Koronavirüs günleri.

Sabah sahilde yürüdüm. Dönüşte bir iki çiçek, gelincikler...



Çok az ilişkim oluyor. Ama verimli çalıştığım da söylenemez.

Bahçeyi belliyordum ara ara. Sebze ekebileceğim yerler tamam.

Geldiğimdeki görünümü bahçenin.


Önce otları yoldum, temizledim. Sonra onları el arabasıyla götürdüm çöpe. Altı yedi araba tuttu.


Bellenmiş görünümü, önceki günden. Sonra biraz daha belledim. Bugün bir iki ağacın dibini belledim.

Arılar en çok da aşağıdaki sarı çiçeklere geliyor bahçede.





Bir iki görüntü de pencere önündeki kayısıdan.




Erikler çiçeklerini döküyor, çok küçük taneleri görünmeye başlamış.